ağlamalı bir sesle
bana yalvarıyor sevgilim
gitme diye
ama gitmezsem
kim geçebilir yerime
bıraktığım boşluğu
kim doldurabilir
eğer çekinirsem harekete

halka kırılırsa
kim dövebilir yeniden
eski üstadlar öldü
neyle erimiş taşa şekil verir
tüm kalıplar yitmişken

kim yeniden su getirir
eğer kanallar atıl kalır
tamir edilmezse
solup yok olmaz mı orman
çöle dönmez mi Yukatan
o vahşi nazlı haline

belki dönüşüm yok evet
ama benim yerime gelir biri elbet
sana hakkıyla yar olmaya
benim aksime

sevgilim
yüzüne ne diye toprak saçarsın
ne diye yüreğini yumruklarsın

ne diye
ne diye biri dokunduğunda omzuna
seslendiğinde sana isminle
yine de başka bir dünyada gibi
bakarsın sadece denize
sessizce